Kuzeydoğu Anadolu’nun yüksek yaylalarında yer alan Kars ili,42° 10′ ve 44° 49′ doğu boylamları ile 39° 22′ ve 41 ° 37 ‘ kuzey enlemleri arasında bulunur. 18.557 km2′lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının % 2,4′ünü kapsayan Kars’ta il merkezinin deniz düzeyinden yüksekliği 1.450 metredir.
ti,doğudan 500 km’lik bir sınır çizgisi ile eski SSCB’ye, 45 km’lik bir sınır çizgisi ile de İran’a komşudur. Kuzeybatıdan Artvin’in Şavşat ve Ardanuç; batıdan Erzurum’un Olur, Şenkaya ve Horasan; güney ve güneydoğudan ise Ağrı’nın Eleşkirt, Merkez, Taşlıçay ve Doğubeyazıt ilçeleriyle çevrilidir.
İl alanını oluşturan yüksek plato; doğudan Arpaçay ve Araş Vadileri; güneyden Araş Güneyi Dağları; kuzey ve kuzeybatıdan ise Yalnızçam Dağları ve uzantıları tarafından kuşatılmıştır.
İl toprakları genel olarak büyük bir plato özelliği göstermektedir. Toprakların % 50,7’si platolarla kaplıdır . Ovaların payı ise % 11,1 dir.
% 95′i tarıma elverişli olan il topraklarının % 22’sinde bitkisel üretim yapılmaktadır. Toprakların kullanımı açısından en büyük payı % 68,5 ile çayır ve meralar alır.
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ
Bir yandan Araş ve Arpaçay vadileri, bir yandan da Yalnızçam Dağlan ile çevrelenen Kars il alanı, Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu’yu birbirinden ayıran, yüksek ve sürekli sıradağlar arasında kalır.
Anadolu’nun kuzeydoğusunda, Sovyetler Birliği sınırında bulunan Kars toprakları, yapısı, yükseltisi, iklimi ve yararlanma biçimleriyle, Doğu Anadolu genelinden farklı bir coğrafi birim oluşturur. Bölge genellikle, volkanik oluşumlarla örtülmüştür. Birkaç küçük nokta dışında, yörede tortul kütlelere rastlanmaz.il alanlarının parçalanmış ve kırık yapısına karşın yöredeki sıradağlar birçok yerinden kesilmiş ve volkanik oluşumlarla kaplanmış durumdadır. Ana Araş Vadisi ile Aras’ın kolu olan Kars Çayı Vadisi’nin güney kesiminde batı-doğu yönünde bu yapı daha belirgindir. Kuzeydeki Kura Havzası ise volkanik yapı bakımından daha gelişkindir.
İl alanındaki yeryüzü şekilleri Doğu Anadolu’nun öbür bölgelerine göre çok değişiktir. Doğu Anadolu genelindeki yapının tersine, burada aşınmış, yuvarlak tepecikler ve sönük biçimler yaygındır. Volkanlardan çıkan lavlar ve küller çevreye yayılarak çukur yerleri doldurmuştur. Bu nedenle, Kars il alanı, tekdüze görünümlü geniş yaylalar ve ovalar durumunu almıştır. Platolar üzerinde yükselen dağlar da çok sarp olmayıp genellikle kalın bir toprak tabakası ile örtülüdür. Dik yamaçlara ve çıplak kayalıklara ancak vadi içlerinde rastlanabilir. Yörenin bu yapısı, Hazar Denizi’ ne doğru hafif eğimli olmasından ve yılın büyük bir bölümünde kar altında kalması nedeniyle kuvvetli aşınmalara uğramamasından kaynaklanmaktadır. Her yeri kalın bir toprak tabakası ile örtülü olan ve yaz aylarında sık sık yağmur alan Kars il alanı, Doğu Anadolu’nun en çok ot ve çayır yetişen yöresidir.
Kars yöresinde ovalar, genellikle akarsu vadileri boyunca sıralanmış durumdadır. Araş Vadisi’nin doğu ucundaki İğdır Ovası ile yüksekte olmasına karşın belli ölçüde Karadeniz ikliminden etkilenen Posof çevresindeki vadi tabanları dışında, ildeki ovaların tümü yüksek ve soğuktur. Yer yer alüvyonlarla kaplı ova toprakları çok verimlidir. Çoğunun yükseltisi 2.000 metrenin üzerinde olan bu tarım alanlarında, İğdır Ovası dışında tahıllarla yaz sebzeleri, yetişmez. Kimi meyve ağaçlarıyla, kavak ve söğüt dışında ağaca da rastlanmamaktadır.
DAĞLAR: Kars’ta yeryüzü şekillerini, yüksek platolarla bunlar üzerinde yükselen kıvrım dağları belirlemektedir. Dağlar, il alanının temel yapısına uygun olarak genellikle batı-doğu yönünde uzanır. Orta Anadolu’da geniş yaylar çizen Kuzey ve Güney Anadolu kıvrım sistemlerinin doğu uzantıları olan bu sıralar, I. Zaman’da kuzey ve güney kütlelerinin birbirine yaklaşmasıyla, sıkışarak yükselmiştir. Doğu Anadolu’da en çok yükselmiş kesim Erzurum yöresidir. Erzurum’dan sonra sıradağlar doğuya ve batıya doğru bir yelpaze gibi açılır ve alçalır. Kars toprakları, Erzurum yöresinde birbirine yaklaştıktan sonra, doğuya doğru yeniden açılmaya başlayan bu Güney ve Kuzey Anadolu kıvrım dağlar üzerindedir.
Bu kıvrım dağları il alanına yaklaşınca üç ana kola ayrılmakta, birinci kol Araş Irmağı’nın su bölüm çizgisini ve ilin güney sınırını oluşturacak şekilde güneydoğuda İran sınırına doğru uzanmaktadır. İkinci kol, Sarıkamış yöresinden gelip, il alanını ikiye bölerek Kars Çayı ve Araş Irmağı havzalarını birbirinden ayırmaktadır. Üçüncü kol ise, Doğu Karadeniz Havzası ile Kura Irmağı Havzası’nın su bölüm çizgisini oluşturarak ilin kuzey sınırlarını çizmekte ve Sovyet sınırına ulaşmaktadır.
İl toprakları II.Zaman ile III. Zaman’da yeniden yükselme ve alçalmalara uğramıştır. Bu sırada, kıvrım dağları yer yer esnekliğini yitirerek kırılmış ve ana uzanma yönlerinden sapmıştır. Bu sapmalar sonucu, her biri bir yüksek ova olan, çok sayıda çöküntü alanı oluşmuş, kırılma hatları üzerinde de bir dizi volkanik dağlar ortaya çıkmıştır. Bu oluşum sırasında ortaya çıkan lavlar, geniş bir alana yayılarak alçak alanları örtmüş, ya da doldurmuştur. Bu nedenle, kıvrım dağlarıyla blok halinde yükselmiş kütleler arasında yüksek, ama engebesiz geniş platolar ve yüksek ovalar meydana gelmiştir.
KUZEY ANADOLU KIVRIM SİSTEMİNE BAĞLI DAĞLAR: Bu sisteme bağlı dağlar Sarıkamış yöresinde ikiye ayrılır. Birinci kol, Sarıkamış-Kars Platosu üzerinde genellikle tek tek dağlar şeklinde doğuya uzanarak Kars Çayı Havzası ile Araş Irmağı Havzası’nı birbirinden ayırır. İkinci kol, Sarıkamış’ın kuzeyinden Çıldır Gölü’ne doğru sokulur ve daha sistemli bir sıra oluşturur.
Sarıkamış’ın batısındaki 2.808 metre yükseltili Soğanlı Dağı ile güneybatısındaki 2.909 metre yükseltili Süphan Dağı Kars Yaylası’na sokulan dağların ilk belirgin noktalarıdır. Bu iki dağ ve çevresi geniş ormanlarla kaplıdır. Orman örtüsü, ilçenin doğusunda birden yükselen Ziyaret Dağı’mn (2.838 m) eteklerine dek uzanmaktadır. Bu dağlarda, orman örtüsünden yoksun kesimler ise zengin ot ve çayırla kaplıdır. Ziyaret Dağı’ndan doğuya gidildiğinde orman örtüsü yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar. Burada, Araş Irmağı ile Araş Irmağı’na Kağızman’da katılan Bayram Deresi arasını çok büyük bir kütle oluşturan Aladağ (3.138 m) kaplar. Bu volkanik dağ, geniş bir temel üzerine oturmuştur. Dağın tepesi kesik koni şeklindedir. Araş Irmağı’ na doğru alçalan kütlelerin, akarsu yatağına yakın kes imlerinde yer yer dik yarlar vardır. Dağın yapısında, önemli oranda, suyu hızla içine çeken tuzlu ve jipsli oluşumlar, bulunduğundan dağ kuru ve susuzdur. Yalnızca, Araş Havzası’na bakan yamaçlarında kaynaklar bulunmaktadır.
Geniş ve yüksek platolar oluşturan bu yapı, doğuda çok alçalır. Ortaköy-Çilehane çizgisinin doğusunda, dağ sıraları genişlemeye ve yükselmeye başlar. Buralarda, çok yüksek olan platonun üzerinde tek tek volkanik dağlar vardır. Bunların en önemlilerinden biri Selim İlçesi’nin güneydoğusunda ve Kars Ovası’nın başlangıç noktasında yükselen Ağadeveler Dağı’dır (2.423 m). Bu dağın tepesi 3 parçalıdır. Birine Küçük Ağadeve, öbür ikisine Büyük Ağadeveler denilmektedir. Ağadeveler’in doğusunda uzanan Kars Yaylası, yükselerek Digor ve Kağızman yerleşimleri arasına sokulur. Bu noktada 2.961 metre yükseltili volkanik Yağlıca Dağı (Zırhçı Dağı) vardır. Başköy Yaylası’na gelmeden önce,kuzeye ve Kağızman’a doğru uzanan dik yarlar oluşmuştur. Yöre halkı, bu dikliklere Kaş adını verir. Bu yarlar 100-300 metre arasında değişen derinlikte olup, diplerinde mağaralar bulunmaktadır. Yağlıca Dağı’mn dibinden Arpaçay’a doğru 1.250-1.500 metre yükseltili, eğimli ve dalgalı bir alan uzanır. Güneyinden 2.000 metre yüksekliğindeki Başköy Yaylası ile sınırlanan bu kesime, Nahçıyan Çukuru adı verilmektedir. Bakışı güneye olan bu kesim kuru ve çıplaktır. Buğday ve arpa ekimiyle hayvancılık yapılmaktadır. Yağlıca Dağı ile Kars Ovası arasında 2.366 metre yüksekliği olan Hacıhalil Dağı yer alır. Bu dağ çok çıplak değildir. Otu ve suyu bol olduğundan, yaz aylarında dağa çok sayıda hayvan çıkarılır. Kars’ın içme suyu da bu dağın kuzeyindeki Boriuk Dağı’ndan (2.550 m) alınmaktadır.
Digor’un kuzeyinden Arpaçay Havzası’ na sokulan Kars Platosu üzerinde Dumanlı Dağı (2.699 m) vardır. Suyu ve otu bol olan Dumanlı Dağı Sarıkamış-Kars Yaylası’nın kuzeydoğu ucunu oluşturmaktadır.
Kars Ovası’nı batıdan ve kuzeybatıdan çevreleyen, Kars Çayı Havzası ile Kura İrmağı Havzası’nı birbirinden ayırarak Çıldır Gölü’ne uzanan ikinci düzenli dağ sırası, Allahüekber Dağları’yla başlamaktadır. Sarıkamış’ın batısında bulunan Soğanlı Dağı (2.808 m) kuzeye doğru açılır ve Şenkaya Yöresi’nde düzenli sıralar oluşturarak, Allahüekber Dağları adı altında Göle-Selim arasını doldurur. Kuzeye bakan yamaçları ormanlarla örtülü olan bu dağların en yüksek noktalan Allahüekber Tepesi (3.120 m) ile Kabak Tepesi’dir (3.055 m). Allahüekber Dağları, kuzeydoğu yönünde uzanarak Çıldır Gölü’ne ulaşır. Çıldır Gölü’nün batısında, birden yükselen Kısır Dağı (3.197 m) yer alır. İlin Büyük Ağrı Tepesi’nden sonra en yüksek noktası olan Kısır Dağı, Zaruşat Platosu’na ve Çıldır Gölü’ne egemen durumdadır. Gölün batı ve güneybatısını bütünüyle kapatan bu yüksek kütlenin tepesi çatal şeklindedir. Çatalın tepelerinden Kars’a bakanına Hacı Galo Dağı, Çıldır’a bakan asıl yüksek tepeye ise Zuzan Dağı adı verilmektedir. Çıldır Gölü, Ardahan ve Göle platoları ile Kars Ov ası arasını dolduran bu kıvrım dağlan, su kaynakları açısından son derece zengindir. Ot ve çayırlarla kaplı olan dağlar Göle yöresi yakınında zengin bir orman örtüsüne kavuşur.
Kuzey Anadolu sistemine bağlı dağlardan bir kol, Allahüekber Dağlan’ndan ayrılarak, Göle İlçesi’ni batıdan kuşatır. Bu kol, daha sonra kuzeydoğuya yönelerek, düzenli bir sıra olan Yalnızçam Dağları’nı oluşturur. Göle’yi doğudan ve kuzeyden kuşatan Ardahan-Göle Platosu ile batıdan kuşatan Yalnızçam Dağları, Göle’nin kuzeyinde birbirine iyice yaklaşır. Burada, Ardahan Platosu’nun batı ucunu oluşturan Uğurlu Dağı ile Yalnızçam Dağları arasında, Göle Havzası’nın sularını toplayan Kura Irmağı akmaktadır. Bu noktadan sonra Yalnızçam Dağları, önce kuzeydoğuya sonra kuzeye yönelerek, Kura Irmağı Havzası ile Doğu Karadeniz Havzası’nı birbirinden ayırır. Aynı zamanda ilin Artvin sınırım da oluşturan bu dağlar, Posof İlçesi’ni batı ve kuzeyden çevreleyerek Sovyet sınırına ulaşır. Yalnızçam Dağları Posof-Hanak arasında batı-doğu yönünde açılarak, sınıra dek genişlemektedir. Bu dağların, il sınırları içindeki en yüksek noktası (2.918 m) Posofun güneyindedir. Dağların kuzeyde kalan bölümleri ile Karadeniz Havzası’na bakan kesimleri zengin bir orman örtüsüyle kaplıdır. Orman örtüsünden yoksun olan yerlerde otlaklar vardır.
Eski Sovyet sınırındaki iki önemli dağ kütlesi, Keldağ ve Akbaba Dağı’dır.
Sarıkamış-Kars Platosu üzerinde yükselen volkanik dağların sonuncusu, Çıldır Gölü’nün doğusunda yükselen Akbaba Dağı’dır (3.026 m). Kısır Dağı gibi, Akbaba Dağı da toplu bir kütledir ve çok geniş bir temel üzerine oturmuştur. Çıldır Gölü’ne bakan yamaçları dışında genellikle basık ve yayvandır. Kalın bir toprak tabakası ile kaplı olan Akbaba Dağı’nda vadi kenarları dışında hiçbir yerde çıplak kayalara rastlanmaz. Türk-Sovyet sınırı bu dağın kuzey yamaçlarından geçer.
Keldağ ise Hanak’ın kuzey-doğusunda kalır. Doğuya doğru genişleyen ve Posof-Hanak arasını dolduran dağların sınırdaki en yüksek noktasıdır. 3.033 metre yüksekliğindeki Keldağ, geniş otlak ve çayırlarla kaplıdır. Dağın kuzey ve doğu yamaçlarından Türk-Sovyet sınırı geçmektedir.
GÜNEY ANADOLU KIVRIM SİSTEMİNE BAĞLI DAĞLAR: Kars il alanı daha çok Kuzey Anadolu kıvrım sistemine bağlı dağlarla kaplıdır. İlin Ağrı ile komşu olan kesimleri ise, Güney Anadolu kıvrım sistemine bağlı dağlarla kuşatılmıştır. Araş Güneyi Dağlan adını alan bu sıra Kars-Er-zurum-Ağrı illerinin birleşme noktasından doğuya doğru uzanır. Hem ilin Ağrı ile sınırını oluşturan hem de Murat Irmağı Havzası ile Araş Irmağı Havzası’nı birbirinden ayıran Araş Güneyi Dağları, Kağızman hizasına dek Taşkomu Dağları adı ile anılır. Ağrı İli’nde kalan Köse Dağı’nın yamaçlarından oluşan bu dağların yükseltileri fazla değildir. Araş Güneyi Dağları Kağızman’ın güneyinde geniş bir kütle oluşturur. Bu kütlenin ortasında Aşağıdağ yükselir. Aşa-ğıdağ’ın 3.275 metre yükseklikteki doruğu Ağrı il sınırları içinde kalmaktadır. Araş Güneyi Dağları bu noktadan doğuya doğru sırasıyla, Perili Dağı, Durak Dağı ve Zor Dağı ile sürer. Zor Dağı üzerinde bulunan 3.196 metre yükseltiri Akpmar Tepe, Kars’ın üçüncü yüksek noktasıdır. Araş Güneyi Dağları’nın son halkası olan Zor Dağı, doğuya doğru incelerek sokulur ve 2.634 metre yükseltil! Pamuk DağıTepesi’ni oluşturur. Pamuk Dağı’ndan sonra yükselti birden düşer. Daha doğuda Türkiye’nin en büyük ve yüksek kütlesi olan Ağrı Dağı yükselir. Ağrı Dağı’nın büyük bölümü Ağrı İli’nde kalır. Ama, Büyük Ağrı Dağı’nın kuzey yamaçlarıyla 5.123 m yüksekliğe ulaşan doruğu Kars il topraklarında kalmaktadır. Bu nokta ilin en yüksek noktasını oluşturmaktadır.
İl alanı içinde kalan Güney Anadolu kıvrım sistemine bağlı dağların, özellikle kuzey yamaçları otlak ve çayır bakımından çok zengindir.
PLATOLAR-YAYLALAR: Kars İli’nin % 50,7’si platolarla kaplıdır. Bu platolar genellikle akarsu vadileri boyunca sıralanan ovaların arasında yer almaktadır. Önemlilerinden biri Aras-Arpaçay vaüileri ile Kars Ovası arasında, öbürü Kars Ovası ile Kura Irmağı boyunca uzanan Göle ve Ardahan ovalan arasında, bir başkasıysa bölgeyi Karadeniz Havzası’ndan ayıran Yalnızçam Dağlan üzerinde yer alır. Volkanik yapılı olan bu yaylaların yönü, genellikle, kıvrım dağlarının düzgün şekillerine uymaz. Bu yaylalar, ovalardan 250-500 metre yüksekte, üzerlerinde yer yer ve tek tek dağlar yükselen inişli, çıkışlı, yuvarlak şekilli kabarıklıklar durumundadır. Çok geniş ve dalgalı olan platoların bazı kesimlerinde küçük düzlükler ve çöküntü gölleri bulunur.
Kars Ovası’nın iki yanını çevreleyen yüksek düzlüklere Kars Platoları adı verilmektedir. Ovayı güneyden “”çeviren dağlar, burasını Araş Vadisi’nden ayırmaktadır. Ovanın güneyindeki bu platolar, genellikle birbirine koşut ise de, yer yer volkanik oluşumlarla parçalanmış durumdadırlar. Kars Platoları Sarıkamış’ın hemen güneyinden başlayarak, doğuda Arpaçay Vadisi’ne.kuzeyde Beşgedikler Düzü’ne dek uzanır. Platonun, Sarıkamış’ın güney ve doğusuna düşen kesimleri ormanlarla kaplıdır. Doğuya doğru gidildiğinde orman örtüsü yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar.
Kars Platosu, Araş Vadisi’ne doğru alçalır. Ama, vadi tabanına yakın, kesimlerinde sarp yerler ve kayalıklar vardır. Platonun Aladağ’a doğru olan kuzeybatı yönü daha yumuşak bir eğimle alçalır. Bu yöre genellikle susuzdur. Kaynaklar ancak çok aşağılarda Aras’a bakan yamaçlardadır. Fazla yağış almasına karşın,çok geçirimli bir toprak tabakası ile kaplı olduğundan suyu hızla süzen bu kesimde, otlak ve çayırlar, platoların öbür bölümlerine göre daha yoksuldur. Aladağ’dankuzeye.Kars Ovası’ na doğru iyice daralan ve alçalan plato doğuya ve kuzeydoğuya doğru genişler ve yükselti hızla artar.
İlde, Kars Çayı Vadisi, Araş Vadisi ve Arpaçay Vadisi’yle çevrelenen bu ana plato dışında, çok sayıda başka plato da vardır. Daha düzenli bir sıra oluşturan Allahüekber Dağları ve Yalnızçam Dağlan ile Kısır Dağı, Keldağ ve Akbaba Dağı’nın dorukları dışında kalan kesimlerde, çeşitli yükseltilerde platolar uzanmaktadır. Çöküntü oluklarının tabanlarında ve akarsu vadilerinde yer alan plato düzlükleri, genellikle geniş otlaklarla kaplıdır.
Erzurum-Kars Yaylası olarak adlandırılan bu yüksek bölge, yüksek ve hafif dalgalı plato alanlarının bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Kuzeybatıdan Doğu Karadeniz Sıradağ larıyla ayrılan ilde, dağların yerini yüksek plato düzlükleri, ormanların yerini çayır ve otlaklar almaya başlar.
Kars’ta platoların genel yükseltisi 1.500-2.000 metre arasındadır. Kalın bir toprak tabakası ile kaplı olan yaylalardaki otlak ve çayırların il hayvancılığının gelişmesinde önemli rolü vardır.