Bozcaada, Çanakkale iline bağlı, 36 kilometrekare yüz ölçümüyle ülkemizin üçüncü büyük adasıdır. Bozcaada çok yüksek olmayıp, basık görünümlüdür. Jeolojik yapı bakımından Biga yarımadasının bir uzantısını oluşturan Bozcaada’da katmanlaşma çeşitlilik gösterir. Bozcaada’nın en yüksek noktası Göztepe’dir. Bozcaada’nın kıyıları çoğunlukla falezler nedeniyle dik ve kayalıktır. Fakat Bozcaada’da kumsallarla kaplı bir çok koy vardır. Bozcaada’nın kıyı uzunluğu 34.5 km’dir. Bozcaada bitki örtüsü daha çok maki ve gariglerden oluşur. Bozcaada’nın batısında kumul alanında kumcul bitkiler yer alır. Geçmiş yıllarda Bozcaada’da tek yerleşim olan ve Bozcaada merkezi olan Bozcaada kasabası liman çevresinde kurulmuştur.
Günümüzde Bozcaada’nın bir çok yerinde küçük küçük yerleşimler oluşmaktadır. Anadolu tarafındaki Odunluk İskelesi ile Bozcaada arasında düzenli seferler yapılmaktadır. Bozcaada’nın en önemli geçim kaynakları turizm, bağcılık, şarapcılık ve balıkçılıktır. Bozcaada’nın sofralık çavuş üzümü ülke genelinde ün yapmıştır. Kuntra denilen siyah üzüm Bozcaada’da üç fabrikada işlenip şarap olmaktadır. Bozcaada’da ulaşım kolaylaşması ile turizm çok canlanmıştır. Bozcaada’da her tür konaklama ihtiyacına cevap verecek tesisler mevcuttur. Yılın 12 ayı Bozcaada’da konaklama tesisi bulunabilir. Bozcaada’da tarihsel yapıtlar Bozcaada Kalesi, Köprülü Mehmed Paşa Cami’dir. Venedikliler’den kalan Bozcaada Kalesi, 2. Mehmed döneminde onarılmıştır. Bozcaada Belediyesi 1923’te kurulmuştur. Bozcaada’nın nüfusu 2427 dir. Yaz aylarında Bozcaada nüfusu bu rakamın bir kaç katına çıkmaktadır.
Adada Liman Koyu, Değirmenler Koyu, Poyraz Limanı, Çanak Limanı, Çapraz Limanı, Çanak Limanı, Kocatarla Limanı, Lagor Limanı, Ayana Limanı, Ayazma Koyu, Sulubahçe Koyu, Habbeli Koyu olmak üzere on iki adet cennet benzeri koyu vardır. Bu koylara Adadaki dalış merkezi tarafından koylarında dalış turları düzenlenmektedir.
Bozcaada’ya yaklaşıldığında bir Venedik kalesi dikkat çeker. Venedik, Ceneviz ve Bizanslılar döneminde kullanılan kale, Çanakkale Boğazı’nın önemi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet döneminde esaslı bir şekilde onarılmıştır. Adanın şarabı suyu kadar boldur; bir tur atıldığında birçok bağ ve şaraphaneler görülür. Adanın batısındaki yeldeğirmenleri adanın olduğu kadar çevrenin de önemli ölçüde elektrik enerjisini sağlamaktadır.
Adada konaklamak için her talebe uygun otel ve pansiyon bulunmaktadır.
Tarihi Antik çağda Leukophrys,Yunan Mitolojisinde ise Tenedos adıyla bilinen Bozcaada’nın ilk sakinleri Akaların bir kolu olduğu ve M.Ö. 2000 yıllarında yerleştikleri tahmin edilen Pelasglar(Pelazziler)’dır. Akalardan sonra adaya sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar ve Yunanlılar hakim olmuştur. Ada M.Ö.493’de Pers istilasına uğramış, M.Ö.334 yılında ise Pers istilasına son veren Büyük İskender devri başlamıştır. Bergama Krallığından sonra M.Ö.168 yılında Roma hakimiyetine girmiştir.Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında ikiye bölünmesiyle Doğu Roma yani Bizans İmparatorluğuna dahil olmuştur.1203 yılından sonra Bozcaada üzerinde Bizans-Ceneviz-Venedikliler arasında egemenlik mücadelesi başlamıştır.
Bozcaada ilk defa 1455 yılında Fatih Sultan Mehmet devrinde Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır. Osmanlı ile Venedik arasında Bozcaada için mücadeleler olmuş, ada zaman zaman Venedik hakimiyetine girmiştir. Bozcaada Osmanlı döneminde bir kale dizdarı ve kadı tarafından yönetilmiş, 19.yüzyılın sonlarında merkezi Sakız ve Rodos olan Cezair-i Bahr-i Sefid Eyaleti’nin Midilli Sancağına bağlı bir kaymakamlık olarak teşkilatlanmıştır. Bu dönemde adada belediye dairesi bulunmaktadır.
1912 yılında Balkan Savaşı sırasında Yunan donanmasınca işgal edilmiş olup, Lozan Antlaşması sonucunda 20 Eylül 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmıştır.
Tenedos Derler ki: Denizlerin Efendisi Poseidon’un kimbilir kaç çocuğundan biri, Kyknos adında bir kralmış. Beyçayırı’nın kuzeyinde Lapseki bölgesindeki Miletos Kolonisi, Kolonai kentine hükmedermiş. Onun da Tenes adında bir oğlu varmış. Tenes’in annesi ölünce babası yeniden evlenmiş. Fakat üvey ana bu ya; Tenes’e iftira etmiş! Üstelik kendisine yalancı tanık olarak birde kavalcı bulmuş. Kral Kyknos bu iftiraya kanmış ve oğlunu bir sandığa koyarak denize attırmış. Sandık yüze yüze gitmiş, boğazdan geçerek Leukophrys Adası’nın sahiline vurmuş. Tenes burada sandıktan çıkmış, adaya yerleşmiş ve ünlü coğrafyacı Strabon’a göre bazılarının Kalydna dediği Leukophrys Adası’nın ismini “Tenes’in Adası” anlamına gelen Tenedos olarak değiştirmiş.
Nasıl gidilir? Trakya üzerinden İstanbul, Tekirdağ, Gelibolu karayolu ile Eceabat veya Kilitbahir’den feribotla Çanakkale’ye ulaşıp, Çanakkale’den de Geyikli Yükyeri İskelesi üzerinden feribot ile adaya ulaşabilirsiniz.
İstanbul Yenikapı’dan feribotla Bandırma’ya ulaşıp sonrasında Bandırma, Biga, Çan, Bayramiç, Ezine karayolu ile Geyikli’ye ve oradan feribotla Bozcaada’ya geçebilirsiniz.
Bunun dışında Bandırma’dan sahil güzergahını takip ederek, Biga, Çardak, Lapseki, Çanakkale üzerinden Geyikli Yükyeri İskelesi’nden Ada’ya geçebilirsiniz.
(Çanakkale-Geyikli Yükyeri iskele yaklaşık 55 km.dir. Feribot yaklaşık 30 dakikada adaya ulaşmaktadır.)